Parkinson nedir?

Parkinson hastalığı, beyinde: ilerleyici, dejeneratif ve fonksiyonel bozukluklara yol açan hastalıktır. Bu hastalığa ait başlıca bulgular; titreme, kaslarda sertlik, hareketlerde ve yürümede görülen yavaşlamadır. Semptomatik tedavisi için iki seçenek mevcuttur: ilaç ve cerrahi.

Parkinson hastalığı tedavisinde beyin pili ameliyatına kimler adaydır?

– parkinson tanısı aldıktan sonra üzerinden 5 sene geçmiş olmalıdır

– uygulanan ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda uygulanır

– kullanılan ilaçlara ait yan etkilerin başlaması nedeniyle ilaç dozunun yükseltilmemesi durumunda ameliyat kararı alınır.

Parkinson hastalığında ameliyatın uygulanmadığı durumları nelerdir?

Parkinson hastalığında uygulanan beyin pili ameliyatı şu durumlarda uygulanmaz:

• Parkinson tanısı kesin olarak konulmamışsa
• Konulan tanı 5 yıldan daha az süreliyse
• Hastanın psikiyatrik sorunları mevcutsa
• Hasta 80 yaşından büyükse
• Aktif bir enfeksiyon varsa ameliyat yapılmaz veya ertelenir

Parkinson hastalığında beyin pili ameliyatı nasıl yapılır?

Beyin içine yerleştirilen milimetrik elektronik çubuklar, küçük bir güç kaynağı ve bu ikisini birleştiren bir uzatma kablosunun birleşimi ile Parkinson hastalığının neden olduğu bozukluklar önlenebiliyor. Ameliyat sonrasında kişi takip edilir ve beyne konulan elektrotların ayarlanması yapılır. Uzaktan kullanılan bir kumanda yardımıyla hasta ve doktor tarafından bu pil kontrol edilebilir ve ayarlarında değişiklik yapılabilir. Bu şekilde kontrol edilebilmesi; en fazla verim alınan değerin saptanabilmesi açısından çok önemlidir.

Pilin ömrü var mı?

Pilin ömrü hastanın durumuna ve ameliyatın uygulandığı bölgeye göre 3-6 yıl arasında değişiklik gösterir. Pilin batarya gücü bittiğinde ise yeniden ameliyat edilmez. Sadece pillerin göğüs bölgesinin cilt altına yerleştirilen biriminin küçük bir operasyon ile değiştirilmesi yeterlidir.

Ameliyat sonrası hastalık bulguları tamamen kayboluyor mu?

Beyin pili ameliyatından sonra; hastanın konforunu kısıtlayan ve yaşam kalitesini düşüren; titreme, yavaş hareket etme ve ilaç tedavisinin gösterdiği yan etkiler belirgin seviyede azalıyor. Ayakkabı bağlamak, gömlek iliklemek ve su içmek gibi günlük aktiviteleri, kişi artık tek başına yapabilecek duruma geliyor.